Uzun havalara, bu gezide gördüğümüz yerlerde "Gurbet Havası" deniyor. Burdurlu bir halk sanatkarı; "Burdur'un çeşit çeşit gurbet havası vardır" diyor. Başka biri; "Gurbet havaları anadan, atadan kalma, kaybolmaz, dokunaklı havalardır" dedi. Onlara göre ölçüsüz uzun hava, oynanmayan hava, oyun havası olmayan havadır. Gurbet havalarına bir yerde "Guval Kaval Havası" dediler.
Bu yıl Maarif Vekilliği tarafından yaptırılan derlemede, daha Isparta'dan itibaren "Teke Zortlaması" diye bir ezgi çeşidiyle karşılaştık. Bilindiği gibi Antalya ilinin eski adı "Teke Livası", Teke'nin o zamanki merkezi de gene Antalya idi. Bu havaliye, vaktiyle Teke beylerinin hakim olması, Teke isminin verilmesine sebep olmuştu. Konumuz bununla ilgili değildir. Yalnız bu sefer biz Isparta'dan güneye doğru bol bol Teke Zortlaması dinledik. Bundaki Teke'nin ne olduğunu soruşturduğumuz zaman "sıcak engin yerlere teke derler" dediler. Anlaşılıyordu ki kastettikleri Teke bölgesiydi. Teke Zortlamasına biz Muğla hariç, Isparta, Burdur ve Antalya'da da çok rastladık. Bu, Teke Yürüklerinin ve o havali halkının oyunları ve oyun havalarıdır. Gene bilindiği gibi Teke'de, yani Antalya'da birçok Yürükler yaşar. Karakoyunlu, Sarı Keçili, Saçı Karalı, gibi Yürükler yazın Isparta sınırları içindeki Anamas yaylasına çıkarlar, kışın yurtlarına dönerler. Biz bu ezgi çeşidinden; Eğridir'den Anamas yaylasına doğru, bu yaylanın eteğinde Yenice köyünde birçok örnekler kaydettik. Ona, başka yerlerde hatta Antalya'nın batı kazalarından Korkuteli'nde bile rastladık. Zortlama için; "tingildeme, tek ayak üstüne sekme, bir ayak üstünde oynar gibi sekerek tüğmedir" dediler. Teke Zortlamasını asıl Yürükler iyi oynarmış. Teke Zortlaması çabuk, hareketli, dokuz darplı bir oyundur (9/16). Bir uzun hava ile başlar, sonra oyun yeri gelir. Karadeniz oyunları süratinde, dünya hızlı oyunları üstünde bir güzelliği olan gayet canlı ve hareketli oynanan bu nefis Türk halk oyunu için "Boğaz Kaydası" diyenler de oldu. Boğaz Havası Yürüklerin parmaklarını dıştan hançereleri üzerinde oynatarak söyledikleri havadır. Bu suretle çıkan ses onlar için kaval ve çalgı yerini tutar. Bunlara "Boğaz Oyun Havaları" denir. "Boğazları çal oynayacağız" yahut "Boğazı vur" derler. "Bütün Boğaz Havaları Teke Zortlamasıdır, Boğaz Havası ve Teke Havası aynı şeydir" derler. Boğaz havaları da süratli dokuz darplıdr. Yörük Boğaz havaları daha çok Yörük çoban kızlarının çaldıkları oyun havaları imiş. Kaval, saz ve kemane bunları taklit edermiş. Mesela, Dirmil Yürük çoban kızları davar güderken boğazlarıyla kaval taklidi havalar söylerlermiş. Hatta Dirmil'in, "Çörten Mahallesinin Boğazı" diye meşhur bir hava varmış.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.