Türküler dolaşmalı Maraş'ın semalarında. Maraşlılar, türkülerine yaslanmalı bir daha. Dil gücünü türkülerden almalı. Her yer türkü, her yer Maraş demeli. Maraşlı ecdadımız türkülerle dile getirmişlerdi her duygusunu. Karacaoğlan'ın türküleri, Telli Senem'in, Kerem ile Aslı'nın, Tahir ile Zühre'nin aşkına yakılan türküler dilinden hiç düşmemişti. Türküler söyleyerek yaylara göçerlerdi Maraşlı Türkmen atalarımız. Maraş türkülerinin bazıları uyarlamadır. Gavurdağı, Haruniye ve Andırın yaylalarında konaklayan göçebe aşiretlerin bozlak, yani uzun hava türküleri farklı sözler uyarlanarak Maraş türküsü olarak söylenegelmiştir. Karacaoğlan türkülerinin birçok yörede dolaştığı malum. Maraş'ta da Karacaoğlan türkülerinden üslup ve söz uyarlamalarının çokça olması, aynı kaynaktan beslenen insanların gönül demlerinin ortaklığını gösterir. "Türküler sınır tanımaz"; yeter ki demleneceği bir gönül ve ezgili bir dil bulsun; orası türkünün vatanıdır. Türküler, sınırları, dağları, ovaları aşarak her yeri dolaşır. O yörenin insanları da gönüllerine cemre gibi düşen bu türküleri dillerinde demlendirerek yeni türküler meydana getirirler. Her memleketin insan hikayelerini öğrenmenin kaynağı türkülerdir. Gönüllerin ve Türkçenin imbiğinden süzülüp meydana gelen türkü, yaşayan en güçlü moral değerlerimizden biridir. On dördüncü asra kadar yır, ır, makam, hava, ezgi olarak ifade edilen ilk milli musikimiz, on beşinci asrın başından itibaren millete mal olarak "türkü" namıyla gönüllerde tahtını kurmuştur. Türkü, yaygınlık kazanmış yanlış bir bakışla "halk musikisi" değil, millet musikisidir, yani milli musikisinin atası ve zeminidir.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.