On yedinci yüzyıl Alevi ozanıdır. On beşinci yüzyılda Güneybatı Anadolu ile Rumeli'de iki ayaklanmanın önderi olan Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin'in (ölümü 1420) yolunu da tutmuş, müridi Dedemoğlu ile birlikte, bir ayaklanma hazırlığı sırasında tutuklanıp yargılanmışlar, belki de bu siyasal olaylar sonunda idam edilmişlerdir. Şiirlerinde, "Osmanlıların kendisini Şah'a kurban ettiklerini, etini pare pare ettiklerini", yani kendisine çok işkence yaptıklarını; "Şah yürümedikçe harekete geçmemeyi" ve "On İki imamların kurbanı olduğunu" bildirmektedir.
Nefeslerine az rastlanması ve çağdaşı birkaç ozandan başka kimsenin ondan söz etmemesi, hiç bir yerde mezarı görülmemesi genç yaşta göçmüş olduğunu düşündürüyor.
Bir nefesinde, Serez'de (Yunanistan) türbesi ve tekkesi olan Şeyh Bedreddin için "Serez'in Şah'ı" ve "pirim" demektedir. Aynı nefesten Serez'de gizli bir toplantıya da katıldığı anlaşılıyor. Bedreddin tarikatının "kadından başka her şeyin ortak olduğu" sosyalist ilkesi on altıncı ve on yedinci yüzyıllarda Alevi çevrelerinde Hükümeti tedbir almaya götürecek kadar yaygındı. Elimizde bulunan yirmi kadar şiirinden, Alioğlu'nun ateşli bir ihtilalci, tarikat kurallarını iyi bilen kültürlü bir ozan olduğu anlaşılmaktadır. Çorum'un Kargı ilçesine bağlı Alioğlu köyü var. Belki de ozanla ilgilidir.