Giresun ve ilçelerinde yapılan düğünlerde, özellikle eski yıllarda, en gözde oyun tüfekle oynanan ve halk arasında Tüfekli Çandır ismiyle anılan oyundur.
Tüfek, Karadeniz insanının silaha olan arzusu ve beğenisini simgelediği gibi düğünlere renk ve coşku katan bir unsur olarak düşünülmelidir. Davetlilerin tüfek atarak düğün yerine gelmeleri, düğüne katıldıklarını gösterdiği gibi attıkları mermi miktarı da düğün coşkusu ve büyüklüğüne bir ölçü sayılır. Bugün bu adet güvenlik nedenleriyle terk edilmiştir. Tüfekli Çandır isimli Giresun oyununu aşağıda izaha çalışacağız. Ancak tüm Giresun oyunlarını bir folklor araştırma konusu olarak inceleme konusu yapılmasına da gerek vardır.
Karadeniz halk oyunları denince akla Trabzon yöresi oyunları gelmektedir. Yapılacak çalışma Giresun ve yöresinde benzerlik arz etse de gerek ritm gerekse de müziği itibariyle farklı bir oyun tarzı olduğu ortaya çıkacaktır.
Giresun Tüfekli Çandır Karşılaması esas olarak bir karşılamadır. Ancak bu karşılamayı sadece bir oyun olarak değil, düğünün başlangıcı ve bir düğüne davet olarak da düşünülmelidir.
Büyük Folklorcu Muzaffer Sarısözen 14.03.1948 tarihli Ulus gazetesine yazdığı bir yazıda Tüfekli Çandır Karşılamasını şöyle anlatmaktadır:
1) İlk kısımda tüfekliler birbiri arkasına sıralanarak bir daire çizecek şekilde dönmek suretiyle bir süre oynarlar. Oyuncular halkada oynarken gurubun en yaşlılarından biri elinde tüfek olmaksızın halkanın içinde belinde bulunan bir torbadan oyunculara mermi ve barut dağıtır.
2) Oyun devam ederken barutçunun işaretiyle "Ey... Gene bir dost geldi" şeklinde bağırma ile silah davranma durumuna gelen oyuncular ikinci bir işaretle tüfeklerini hep beraber ateşlerler.
3) Bu durumda barutçu halka içinden ayrılmış yana çekilmiştir. Oyun devam ederken barutçu tüfek boşaltan arkadaşlarını yeniden barut dağıtmaktadır. Yanından her geçene bir atımlık barut vermektedir. Sonra hep beraber silah doldurma figürü yaparak oyuna devam ederler. Gene bir işaretle tüfekler memeye barut inmesi için üç kere yere veya elle yandan vurulur (Burada müziğin ritmine uyarak önce sola dönülür, sonra sağa dönülür ve bu sağa dönüş esnasında tüfekler üç defa yere vurulur). Barut dağıtan kişi her geçene bir kapsül verir, kapsül takma figürü yapılır. Tüfekler doldurulunca silahlar sağ eller kabzada, sol eller kayışta olmak üzere baş üstüne kaldırılarak oyuna devam edilir.
4) Oyun sıralı şekilde yürümüş şeklinde karşılama oyunu ile devam eder. Bu esnada yine "Ey... Gene bir dost geldi", "Ağa bir dosta geliyor / İhsan Çetin'in ifadesiyle" şeklinde bağırma ile tüfekler havaya ateşlenir.
Karşılama muhtelif figürleri ile devam eder. Bu erkeklerin oynadığı karşılama biraz ağır ritmde, ayaklar yerden kalkmadan oynanır. Oynayan her kişi kendi becerisine göre oynar. Büyük ölçüde figür birliği yoktur. Ancak mümkün olduğu kadar karşı karşıya oymaya dikkat edilir. Halka şekline gelinip, karşılıklı oynayanlar aksi istikamete dönerek, sonra yeniden yüz yüze gelerek oyuna devam ederler. Oyun süresince dizlerin yere vurulması, omuzların titretilmesi figürleri yapılır. Kollar omuz hizasındadır. El ayaları açık ve yere 45 derece açı ile tutulur. Zaman zaman oyunun figürleri esnasında yana indirilebilir. Dizlerin ve ayakların yaptığı hareketler karşılamanın esas unsurudur.
Çandır Tüfekli oyunu güzellikle kahramanlığı, kahramanlıkla insanlığı bir araya getiren bir oyundur. Elde silah dost aramak asil bir jesttir. Dost uğruna silaha davranma, dostluk için silahlanma da delikanlılık sayılır.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.