Kainatın var olduğundan bu yana, bir aşktır diye alıp başlarını dalmışlar aşkın deryasının ta diplerine. Bir aşktır diyerek aşkın varlığını kabul edip, bu zamana kadar kainatın içinde yaşayanları, sanki doğar doğmaz öğrenmeye yüz tutmuş bebek gibi kabul ederek, yanlışa sürüklenmemeleri için "evrenin kahyaları" yaşamları pahasına da olsa 'bir anne şefkati' gibi yürekliliklerince o aşkın varlığına, ta başından beri inanıp doğruları anlatmışlar. Evrende kendilerini anlayabileceklerine inandıkları tüm canlı ve cansız varlıklara, gözde anlatmışlar. Sözde anlatmışlar, elden, dilden, telde anlatmışlar. Dil, Din, Irk Mezhep gözetmeksizin onlar da o aşkın varlıklarıdır diyerek sahip çıkmışlar yazmışlar, çizmişler, çalmışlar, söylemişler. Bazen karşılarına bir türkü, bazen de söz bazen de tablo. Bazen heykelce nice nakış işlemişler evrenin üstüne.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.