Genel anlamda, özellikle Kıbrıscık ve Mudurnu ilçeleri Bolu'da Halk Oyunlarının yoğun olarak belirlendiği ve önem kazandığı yerlerdir. Belli başlı oyunları da şunlardır;
Bu oyunlar: Köroğlu, Göynük Meşelisi, Pıt Pıt (Men men), Atlama (Gazel), Mudurnu Zeybeği, Göynük Zeybeği, Sepetçioğlu, Seymen Oyunu, Karaköy Sekmesi, Ördek, Yerli Zeybek, Meşeli, Çiftetelli (Düz Oyun), El Oyunu, Selamlık, Gerede Zeybeği, Paşalı, Allı Yemeni, Cezayir, Karşılama, Ah Karadeniz, Değirmen, Ziller, Yemenimin Uçları, Ada Yolu, Halimem, Estireyim Mi, Ördek, Sürütme, Bindirme, Harbi Cengi, Omuz Halayı, Karaköy Kaşık Oyunlarıdır.
Bolu ilimizde, ayrıca köçek adı verilen oyuncular, günümüzde de bu geleneği devam ettirmektedirler. Köçekler kadın elbisesi giyerek zilleriyle birlikte eğlencelerde, düğünlerde oynarlar.
Yöre oyunlarını kadın ve erkekler ayrı ayrı mekanlarda oynamaktadırlar. Halk oyunlarımız en az iki kişi tarafından oynanıp, kadınlarda bu sayı altıdan fazla olmaz. Oyunlar karşılıklı ve yön değiştirerek daire ve çizgi formunda oynanır. Oyunlar bireysel olup son ve komut veren gibi özel kişiler yoktur. Çiftetelli gibi düz oyunlarda en ince özellik, kadın veya erkeklerin göbek atma ve omuz sallamasıdır.
Kadın ve erkek oyunlarında sekme, sürtme, atlama (hoplama) ve yürüme ayakta yapılan temel hareketlerdir. Oyunların tümünde kollar dirsekten kırılarak yanlarda sabit veya önde belle omuz arasında aşağı ve yukarı hareket ettirilir. Yörede türkü adları aynı zamanda oyun adları olmuştur. Kadın oyunlarının hemen hemen hepsi türkü eşliğinde oynanır. Türküyü genelde tef çalan kadın ile ona eşlik eden söyler.
Düğünlerde yaşlılar ve gençler aynı anda oyuna kalkamazlar. Ördek oyunu ilimizin en çok dikkat çeken oyunlarındandır. Ördeğin uyuduğunu gösteren bölümde oyuncular bahşiş almadan oyuna devam etmezler.
Yöremizde oynanan bazı oyunların öyküsü de vardır. Bunlardan Karaköy Sekmesi'nin de çok ilginç bir öyküsü bulunmaktadır.
Karaköy'den bir çoban köyün hayvanlarını her sene Haymana yaylasına beslemeye götürmektedir. Süresi bitince tekrar köye geri döner ve bir kızı sever. Kızı ailesinden istetir, fakat başlık parası fazla gelir. Bunun üzerine köyün ağası çobanı yanına çağırarak başlık parasını vereceğini söyler, ancak çoban ağanın koyunlarını bir yıl içinde Haymana'ya götürüp iyice besledikten sonra geri getirecektir. Çoban bu şartı kabul eder ve gider. Süre bitmiş ancak, çoban dönememiştir. Bunun üzerine çobanın nişanlısı bir türkü yakar.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.