Aşık Tarzı Şiir Geleneği; kökü Orta Asya Türk kültürü içerisindeki kopuz eşliğinde şiir söyleyen kam, baksı, şaman gibi isimlerle adlandırılan ozanlara dayandırılan ve yüzyıllardır birtakım değişimler geçirerek günümüze kadar ulaşan sözlü kültür geleneği olarak tanımlanabilir. Bir dönemin sosyo-kültürel özelliklerini belirlemede Aşık Şiiri bize önemli veriler sunar. Bu geleneğin içerisinde yetişen aşıklar; toplumun duygularını, düşüncelerini, aşklarını, sevinçlerini, acılarını, inançlarını, yaşayışlarını, tarihi ve sosyal olayları, savaşları ve daha birçok konuyu şiirlerine yansıtmışlardır. Toplumun sözcüsü durumunda olan ozanlar, halkın yaşayışı ile ilgili her türlü konuyu şiirlerinde dile getirerek kültür aktarıcılığı işlevini de yerine getirmişlerdir.
Aşık Tarzı Şiir Geleneği, ülkemizde 1950'li yıllardan itibaren başlayan sanayileşme göçe bağlı olarak bazı kırılmalara ve değişimlere uğramıştır. Yirminci yüzyılda yaşamış olan Aşık Mahzuni Şerif, bu geleneğin en önemli temsilcilerinden birisidir. Şiirlerinin kaynağını dini inançlar, tasavvuf, halk kültürü ve Alevi-Bektaşi geleneğinden alan ozan; toplumsal ve siyasal olayların yaşandığı 1960'lı yıllarda sanatını icra etmeye başlamış ve plak, kaset gibi elektronik araçların yardımıyla toplum tarafından kısa sürede tanınmıştır. 1960-1980 döneminde Türkiye'de baş gösteren toplumsal-siyasi olaylar, askeri darbeler ve köyden kente göç olgusu şüphesiz Aşık Şiiri'ni de etkilemiştir.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.