1963 yılında Türkiye İşçi Partisi yöneticileri ile tanışan Aşık Mahzuni, kendilerini devrimci olarak tanımlayan ozanlarla birlikte Ankara'da Türk Halk Ozanları Derneği'nin kuruluşunda görev almıştır. Aşık İhsani, Kul Ahmet ve Kul Hasan ile beraber çeşitli konserler vermiştir. Komünizmi ve eylemci anarşistleri övmek ve Atatürk'e dil uzatmakla suçlanan Mahzuni hakkında Ankara Sıkıyönetim Mahkemeleri tarafından tutuklama kararları çıkarılmıştır. Askeri savcı Mahzuni'yi; sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü tesis etmek veya sosyal bir sınıfı ortadan kaldırmak yahut devletin siyasi ve hukuki nizamlarını topyekün yok etmek için propaganda yapmak suçlarından yargılayarak onun hakkında beş yıldan on yıla kadar ağır hapis cezası istemiştir. İlhan Başgöz, "1961 yılında kurulan Devrimci Aşıklar Derneği'nde örgütlenen ve kendilerine "Halk Ozanları" adını veren aşıkların şiirlerindeki en baskın nakış, düzeni değiştirmektir. Aşık İhsani, Şah Turna ve başkaları bu yüzden mahkemelere düşmüş, hapislerde yatmışlardır" diyerek Aşık Şiiri'nin protesto işlevine dikkat çekmiştir. Bu dönemde Türkiye İşçi Partisi'nin ciddi bir politikası yoktur. Parti için aslolan bu ozanlar üzerinden halka gidebilmektir. Bu ozanlar içinde en etkili olanlardan biri Aşık Mahzuni'dir. Mahzuni'nin Aleviliği Sosyalizmle bütünleştiren türkü ve deyişleriyle toplum üzerinde oldukça etkili olduğu söylenebilir.

Toplumsal hareketlerin yoğun olduğu 1970'li yıllarda Aşık Hüseyin Kaçıran, Aşık Şah Turna, Tuncelili Aşık Zamani gibi ozanlarla beraber "İşçi Gecesi"ne katılan Aşık Mahzuni, Cumhuriyet Halk Partisi'nin düzenlediği bir gecede okuduğu "İşte geldim gidiyorum/Ecevit Ecevit/Silah başucumdadır/Ecevit Ecevit/" türküsünden dolayı halkı anarşiye teşvik ettiği gerekçesiyle hakkında ihbar yapılmıştır. Yine aynı yıllarda Tarsus'ta CHP Gençlik Kolları tarafından düzenlenen bir müzik şölenine katılan Aşık Mahzuni ve Kul Ahmet; "Bir şah olsam hükmeylesem cihana/Dünyaya bir bayrak diker giderim." "Bu bozuk düzen bize her zaman ağlamayı öğretti/Hiçbir zaman gülmeyi öğretmedi." "Leş kargalarını seferber gördüm/Şerefsiz ellerde donuk yüzlerde/Şerefe yükselen kadehler gördüm" gibi dizelerden dolayı tutuklanıp Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne sevk edilmişlerdir.