Dede Korkut hikayeleri bizim eski destani edebiyatımızın en güzel numunelerini verirler. Bu hikayeler bir tek yazma halinde bize kadar gelmişlerdir. Bu yazma Dresden kütüphanesinde bulunmaktadır. Muhtelif Avrupalı alimler ve Türk müdekkikleri bu eseri bir asırdan fazla bir zamandanberi birçok bakımlardan tetkik etmişlerdir. Kitabın arap harfleriyle, yeni Türk alfabesiyle ve yeni dile çevrilmiş basımları vardır.
Dede Korkut kitabı, on iki hikaye ile, bu hikayeleri ilk defa anlattığı rivayet olunan menkıbevi ozan Dede Korkut'un şahsiyetini anlatan bir mukaddemeden ibarettir. Bütün hikayeler aşağı yukarı yeni dile çevrilmiştir. Bunlardan yalnız bir tanesi, hala Anadolu'da çok yayılmış, ve değişik şekillerle bir halk hikayesi mevzuu olarak yaşıyan Beyrek hikayesi, diğerlerinin iki misli uzunluğundadır.
Hikayelerin müellifi ve tarihi belli değildir. Bu demek değildir ki, Dede Korkut hikayeleri, halk içinde işittiğimiz masallar veya hikayeler gibi, ağızdan ağıza nakledildikleri şekilde her hangi bir meraklısı tarafından tesbit edilmiş anonim mahsullerdir; bunların yakından tetkiki bize şunu anlatıyor ki, bu kitap, anlattığı menkıbeler eski ve halk içinde yayılmış mevzular da olsa, bir tek kudretli sanatkarın eseridir. Bu sanatkarın eserini XV inci asır başlarında, Akkoyunlu hükümetinin inkıraza ve Osmanlı Saltanatının kuvvetlenmeye başladığı sıralarda, Akkoyunlu'ların hüküm sürdüğü sahalarda, yani doğu-kuzey Anadolu sahasında meydana getirdiği tahmin olunuyor.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.