Bağlama eşliğinde çalınıp söylenen Ordu türkülerinin güfte ve bestelerini hazırlayanlar Ordu'nun amatör ruhlu sanatkar evlatlarıdır. Her biri çeşitli mesleklere sahip olan sanatkarlar arasında, kusursuz denecek kadar "bağlama" çalmasını bilenler vardır.
Ordu türküleri, bir süreden beri televizyon ve radyolarda sık sık duyulur olmuştur. Bunda, şüphesiz, türkülerin güfteleri kadar bestelerinin de büyük payı vardır. Ayrıca, bu türküleri, okuyan sanatkarların hemen hepsinin bu şehrin çocukları oluşunun da, Ordu türkülerinin yurt çapında yayılmasında ve tanınmasında önemli bir yer aldığına şüphe yoktur.
Ordu türküleri, Radyolarımızda ilk defa, II. Cihan Harbi'nin başladığı yıllarda duyulmağa başladı. Kemençeci Yunus diye tanınan meşhur türkücümüzün sesinden yapılan bu yayın 1940-1941 yıllarındaydı.
Bir başka sanatkarımız olan Bağlamacı Yunus Ağa veya Baba Yunus da aynı yıllarda, Ordu şehrinde, Keçiköyündeki kır kahvesinde gençlerle baş başa çalıp söylüyordu. Fakat o henüz sesini radyodan duyuramamıştı.
Bu iki Yunus'lara ait türküler halkın dilinde yaygın bir hal aldıkça, bu sanatkarlar, çoklukla, güftelerini de kendilerinin yazdıkları bestelerini, evvela dost-ahbab toplantılarında, sonra da şehirde sık sık sürdürülen toplu eğlencelerde ve Halkevi'nin düzenlediği "gecelerde" okumaya başlamışlardır.
1942-1949 yılları arasında, Ordu şehrinde geniş çapta faaliyette bulunan (Ordu Musiki Cemiyeti), gençlerin yetişmesinde çok büyük hizmetlerde bulunmuştur.
Bu cemiyet, yaz aylarında hemen her on beş günde bir, Belediye Parkı'nda "konser" düzenlerdi. Halka açık olan bu konser gecelerinde, Ordulu genç besteciler türkülerini okur veya bir başkasına okuturlardı. Tamamen amatörce yapılan bu çalışmalar sonunda, halkın benimsediği Ordu türküleri Ankara Radyosu'na da geçmiş, bu suretle yurt çapında yayılmaları, tanınmaları mümkün olmuştur.
Bu suretle, Türk Halk musikisinde Ordu Türküleri'nin de var olduğu kabul edilmiştir.
Türkülerimizin bir kısmı, çok eski yıllardan gönümüze kadar gelebilmiştir. Bunları derleyen kişiler hakkında fazla bir bilgi sahibi değiliz. Yaygın olan bazı rivayetlere göre, sahibi bilinmeyen türkülerimizin güfte ve besteleri de aynı kişilere aittir. Bu adsız kişiler, eserlerinin kendi dar çevrelerinden çıkarak, dalga dalga yurt sathına yayılacağını elbette tahmin edemezlerdi.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.