Tokat yöresi halk oyunları halen günümüzde köylerde yaygın bir şekilde oynanmaktadır. Kültürümüzün temel taşlarından biri olan halk oyunlarımızın anonim olması, çağlar boyu sürüp gelen bu geleneğin atalarımızdan bizlere miras kalması bir gelenektir.
Kültür; bir toplumda geçerli olan ve gelenek halinde devam eden her türlü dil, duygu, düşünce, inanç, sanat ve yaşam ögelerinin tümüdür. Kültür toplumsaldır, tarihseldir. Öğrenilip aktarılan bir mirastır. Halk oyunlarının kökeni ilk insana dayanmaktadır. Türklerin ana yurdu olan Orta Asya Türklerinin inanç ve yaşama biçimleri bugünkü kültürü oluşturan ana etkendir. Anadolu'ya gelen ve oradan da Avrupa ortalarına kadar giden Türkler yerli halkın kültürlerini etkilemiş onlardan da etkilenmiştir. İslamiyet'i kabul eden Türkler yeni bir kültürle karşılaşmışlar bu kültürün etkilenmelerine rağmen kendi geleneksel kültürlerini de sürdürmüşlerdir.
Folklor; halkın yaşayış biçimidir, kişilerin değil, bir kültür topluluğunun ortak malıdır. Milli yapının bir parçasıdır. Kültür doğası gereği değişkendir, geçmişteki bir kültür döneminden günümüze gelmiş bir kalıp değildir. Yaşayan bir kültür topluluğunun bu günkü ihtiyaçlarını karşılayan bir sosyal kurumdur.
Milletlerin kültürel özellikleri olan halk oyunlarımız yörede yaşayan insanların örf adet ve geleneklerini duygu ve düşüncelerini inanışlarını ifade etmektedir. Yöre insanımızın halen yaşatmakta olduğu halk oyunlarını, oyunların bir bölümü ağıt, üzüntü sonucu olarak doğmasına rağmen bir eğlence aracı olarak sürdürmektedir.
Tokat ili; gerek jeopolitik konumu, gerekse üretim çeşitliliği açısından korunma ve barınma güçlüğü çekilmeyen bir il olması vesilesi ile ülkemizin bir çok ilinden (Gümüşhane, Artvin, Erzurum, Erzincan, Kars, Malatya, Bitlis, Aydın) ve ayrıca Kafkasya, Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Afganistan, Gürcistan'dan gelen muhacirlerin iskanına uğramış, bu kişiler gelirken adet, inanma, gelenek ve göreneklerini de beraberinde getirmişlerdir. Ayrıca burada yaşayan Ermeni, Rum gibi toplulukların kültürlerinden de etkilenmiş, bunların yanı sıra komşu iller olan Sivas, Yozgat, Amasya, Ordu, Erzincan illeriyle içice olması halk kültürlerinin çeşitliliği ve zenginliği bakımından önem arz etmektedir. Yöre insanları göçmen olarak gelenlerin kültürlerine kuşku ile bakmamış aksine birbirlerinden etkilenmiş ve daha da zenginlik kazandırmışlardır.
Yaptığımız araştırmalarda tespit etmiş olduğumuz oyunların isimleri ve oynanış biçimleri yöreye has bir özellikle bütünleşmiş dolayısıyla, oyunlarda halay, horon, bar, karşılama gibi türler halen yaşamakta ve yaşatılmaktadır.
Yöre halk oyunları; düğün, bayram, nişan, kına, asker uğurlama, özel günlerde (Hıdırellez, Nevruz) ve çeşitli törenlerde (Sıra gezmeleri, ferfene toplantıları) davul, zurna, bağlama, kaval, horlatmalı kaval, def eşliğinde seyirci karşısında bazen bir evin avlusu, bazen bir oda, bazen de düğün salonlarında kadın-erkek (karma), sadece kadın ve sadece erkek olmak üzere ayrıca tek oyunlarda iki üç kişi ile oynanmaktadır. Oyuncular serçe parmaklardan tutunarak oyuna başlarlar. Daha sonra elleri omuzlara atarlar ve oyunun yelleme bölümünde kendi ellerini kendi belinde tutarak oyunlarını oynarlar. Oyuncular coşkularını kendi elini kendi eline vurarak (el çırparak), kendi ellerini eşinin ellerine vurarak (çift el), kendi elini eşinin eline vurarak (tek el) ifade etmektedirler. Halay başının elinde ve halay sonunun elinde kırmızı veya beyaz işlemeli mendil bulunmaktadır. Bazı oyunlar oynanırken oyunların özelliğine göre oyuncularda kama elcek (ellik), sırık ve orak bulunmaktadır.
Yöre oyunlarımızda; dini, sosyal ve eğlenceye dayalı olarak dayanışmayı, sevgiyi, inanmaları, aşkı, felaketi, savaşı, barışı ve doğa-insan-hayvan ilişkileri gibi temalar işlenmektedir. Oyunlar ağırlama, yanlama ve yelleme (yeldirme) olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Ancak; oyunların çoğu ağırlama ve yelleme bölümlerinden ibarettir. Düğünlerde ilk başlanan halay Tokat Ağırlaması olup son oyun ise çekirge oyunudur.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.