Güz gelir uşağı dizer sıraya
Canlar mı dayanır böyle yaraya
İsmail de askerlikte ölüyo
Giremedim mektebine avluya
Acel gelmiş Ankara'da çevirmiş
Azrail de taksisini devirmiş
Köprülü İsmail öldü diye de
Gazeteler haberini duyurmuş
Sakın öldü demen dayanmaz ötem
Ben zalim ölümü bilirim zaten
Kıyma kahpe felek kurban olayım
Asker ocağında bekliyor vatan
Sarı kekilli de gök ala gözü
Büyük cemaatte dinlenir sözü
Anan kucağına basmış ağlıyor
Keşke öle idi gönüllü kızı
İsmail de köyümüzün hocası
Başına birikmiş beyi paşası
Muradı koynunda kalan öğretmen
İyi olmuyor derin imiş yarası
İsmail dediğin bir temiz çocuk
Beyaz mintan giyer ipekli gocuk
Boynunu bükmüş de mahzun duruyor
Al bayrak çekili mektebi açık