Saz şiirini klasik şiirden ve diğer tarzlardan ayıran belli başlı farklar ve hususiyetler bunların sazla, irticali (hazırlanmadan, o anda doğduğu gibi) ve kalabalık dinleyici önünde söylenmesidir. Saz şairleri yüzyıllar boyunca kopuz, kara düzen, çöğür gibi sazlar çalmışlardır. Hece veznini esas alan halk şiiri'nin mani, koşma, türkü, destan, semai, varsağı, türkmani, üçleme, kayabaşı, ağıt, koçaklama, güzelleme, ezgi, deyiş gibi nazım şekilleri ve nevileri aynı zamanda hususi besteyle çalınıp söylenen şiirlerdir. XVII. asırdan itibaren divan şiirinin tesiriyle aruz vezniyle ve değişik şekillerle de şiirler söyleyen aşıklar çıkmışsa da hece vezninin ve milli nazım şekillerinin hakimiyeti devam etmiştir.
Memleketi şehir şehir, kasaba kasaba dolaşan aşıklar, konaklarda, esnaf teşkilatı içinde yetişmiş ve yaşamış, oralarda topluluklar önünde şiir söylemişlerdir. Hükümet kontrolündeki teşkilatları asrımızın başına kadar devam eden aşıkların, birbirleriyle yarıştıkları, fasıl yaptıkları "Semai kahvehaneleri" de son zamanlara kadar devam etmiştir.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.