Yurdumuzda ilk düzenli derleme çalışmaları; 1926-1937 yılları arasında "Dar-ül Elhan" yani günümüzdeki adı ile "İ.T.Ü. Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı" tarafından dört ayrı gezi halinde yapılmıştır. Bu dönemde A. Adnan Saygun, Y. Ziya Demircioğlu ve Ferruh Arsunar gibi Türk Halk Müziği'ne gönül vermiş kişiler tarafından derleme çalışmaları yürütülmüştür. Müziği ve yetişmiş tanınan ses ve saz sanatçılarının yoğunlukta olduğu şehir ve yakın merkezlere gidilmiş, o zamanki zor şartlarda derlenen halk müziği eserleri Türk Halk Müziği repertuarına kazandırılmıştır. Bu çalışmalar, mutlak ölçüde önem arz etmektedir.
Yapılan derleme çalışmaları sonucunda A. Adnan Saygun tarafından "Yedi Karadeniz Türküsü ve Bir Horon" isimli kitap hazırlandı. Bu eseri takip eden süreçte 1932 yılında Yusuf Ziya Demircioğlu'nun öncülük ettiği bir grupla Balıkesir ve çevresinde kapsamlı bir derleme çalışması yapılarak toplanan ezgiler Halk Müziğimize kazandırıldı.
Aynı yıllarda Ankara Halk Evi, Ferruh Arsunar'ın derlediği halk ezgilerini "Türk Anadolu Halk Türküleri" isimli kitapta bir bütün olarak yayınladı. Bunları takiben 1932-1936 yılları arasında Ferruh Arsunar, Elazığ ve Malatya yöresine giderek bu alanda derleme çalışmaları yaptı.
1937 yılında Rize ve Artvin yörelerinde A. Adnan Saygun tarafından derleme çalışmaları yapıldı. Bu derleme çalışmalarından sonra Türk Halk Müziği repertuarımızı bütünüyle şekillendirecek ve ezginin derlendiği yere mal edilecek bir dönem başladı. Güneydoğu'da kapsamlı olarak 1938 yılında Muzaffer Sarısözen tarafından Şanlıurfa ve çevresinde bir derleme çalışması yapıldığı bilinmektedir.
1937-1952 yılları, Adıyaman müziğinin kaderini belirleyen dönemdir. Yapılan bütün derleme çalışmaları genel anlamda 1952 yılına kadar yapılmış, daha sonraki dönemlerde ise toplanan eserlerin notalama süreci başlamıştır.
Genel anlamda Türk Halk Müziği repertuarımızın büyük bir bölümünü oluşturan kırık hava ve uzun havalar, 1952 yılına kadar yapılan çalışmalarda derlenen ezgilerdir. 1954 yılına kadar Malatya iline bağlı bir ilçe olan Adıyaman, bağlı olduğu Malatya adı ile anılmış, kendine ait birçok halk ezgisi de doğal olarak bu kültür merkezine miras olarak bırakılmıştır. 1954 yılında il olan Adıyaman, yapılan Türk Halk Müziği derleme çalışmalarından ve saha araştırmalarından yeterince nasiplenememiştir.
Nitekim Adıyaman'a ait birçok anonim halk müziği eseri de Türk Halk Müziği repertuarına kazandırılmadan zaman içerisinde unutulmaya yüz tutmuş veya yakın yörelerin halk müziği külliyatına dahil edilmiştir.
Adıyaman yöresine ait birçok varyant ezgi komşu yörelerde karşımıza çıkmaktadır. Zaten, çeşitli nedenlerle zayıf kalmış yörelerin ürettiği bütün kültürel değerlerin en yakın güçlü yörelere mal edilmesi durumu kaçınılmaz bir gerçektir. Adıyaman yöresi, güçlü kültür merkezlerinin arasında kalmış ve bu sebeple zaman içerisinde kendine ait halk müziğini bir kenara bırakarak sentez bir müzik kültürü meydana getirmiştir. Günümüze kadar yapılan çalışmaların yetersizliği, müzikalitenin arz talep ilişkisi ile şekillenmesi bu nedenleri doğurmuştur. Adıyaman yöresi halk müziğine gerektiği kadar önem verilmemiş, kendi kaderi ile baş başa bırakılmıştır. Adıyaman halk müziği ile ilgili yapılan veya yapılacak olan çalışmalar mutlak ölçüde önem arz etmektedir. Kültürel varlıkları korumak ve gelecek nesillere aktarmak milli bir görevdir.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.