Ah neyleyim gönül senin elinden
Her zaman ağlarım gülemem gayri
Ben bıktım usandım elin dilinden
Terk ettim sılayı gelemem gayri
Niçin böyle mahzun bu kız? Niçin ağlar gibi söylüyor? Niçin hep karamsar ve niçin gözleri devamlı nemli?
Küçük, dokuz yaşında. Oyun çağı, okul çağı, koşup eğlenmekler çağı, pembe hayaller devresi...
Ve fakat niçin türküleri hep acılı, hep ağlamaklı?
Hasta gönlüm divanedir, durmuyor
Dünya hiç kimseye kalmamış, yeyin
Bu dert bana asla aman vermiyor
Ağlamış, gözünü silmemiş deyin
Ağlaya ağlaya göz pınarları kurumuş. O kadar ağlamış ki taze yüzünde renkler, sarılara karışmış. Öylesine acı var ki içinde, dudağını kemirişinden belli..
Emine'yi takdim etmek istiyorum. Emine, Anadolu'nun bol ve renkli isimlerinden biridir. Nice türküler vardır Emine üstüne. "Eminem, Eminem çakır Eminem / Gözlerinin altı çukur Eminem."
Ağlayan, ağlatan ve ağlamaktan göz çukurları kararan Emine, kızı. Aşık Ferrahi'nin kızı.
Geçen yıl Türkiye Aşıklar Bayramı'na gidip de bu yıl bir yıl önce gördüklerini arayanlar, genizlerinde bir yanıklık duydular. Posoflu Aşık Müdami Baba ile Ceyhanlı Aşık Ferrahi gelmemişti. Yoktular. Değil Konya'da, dünyada yoktular. Gitmişlerdi, ecel şerbetini içmişlerdi.
Posoflu Aşık Müdami'yi hemşehrileri; Ferrahi'yi ise kızı temsil ediyor. Kızı Emine, ilkokul üçüncü sınıfta. Babasının bütün şiirleri ezberinde. Şiir olarak ezberinde ve türkü olarak ezberinde. Değişik makam, değişik tarz...
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.