Görülüyor ki, son devirler, halk şairlerinin -hatta en çok himaye edildikleri zamanlarda dahi- gerilemesine işaret ediyor. Bunun sebebi kolayca anlaşılır. Avrupa medeniyetine girmeğe çalışırken Türk edebiyatı mümessilleri Avrupa'nın edebiyat nevilerini ve prensiplerini de aldılar. Edebiyatın geniş halk kitlelerine hitap etmesini ilk şart olarak, daha ilk Tanzimat eserlerinden başlıyarak, muharrirler istiyorlar. Bunu Ahmet Mitat efendi gibi tahakkuk ettirmiş olanlar da vardır. Gazete ve romanın -şüphesiz okumanın yayıldığı yerlerde- çok defa siyasi tatmin vasıtasını temin eylemeleri, ve vazifeleri arasında halk hikayelerinin anlatılması işi de bulunan halk şairlerinin yerini tutmaları tabii idi; inkişaflarını en çok mümkün kılan muhitlerini kaybeden halk şairleri de tabii olarak yavaş yavaş azalmağa ve kıymetten düşmeğe başladılar.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.