Halk müziğinde yaratılan sözlü eserlerin serbest, olarak icra edilenlerine verilen genel addır. Türkiye'yi esas alacak olur isek geçmişte, uzun havalar için değişik tarifler yapılmış, ancak en anlaşılır olanı merhum Muzaffer Sarısözen'in tarifidir. O, şöyle tarif ediyor:
Ölçü ve ritm bakımından serbest olduğu halde, dizisi bilinen ve dizi içindeki seyri, belli kalıplara bağlı bulunan sözlü ezgilere "Uzun Hava" denir.
Bu genel tarif başlığı altında Uzun Havalar, yörelere göre, edebi türe göre, makama göre, okuyucusuna göre değişik adlarla da anılmaktadır.
Örnek; Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da "Maya", "Divan", "Ağıt"; Karadeniz'de, "Yol Havası"; İç Anadolu'da, "Bozlak"; Batı'da, "Gurbet Havası"; Malatya'da, "Arguvan Ağzı"; Gaziantep ve civarında, "Barak Havası" gibi.
Yine edebi türe göre; "Divan", "Gazel", "Hoyrat", "Tecnis" gibi. Makama göre; "İbrahimi", "Elezber", "Muhalif". Okuyucu adına göre, "Muçıla (Mustafa)", "Ömergele". İş ve eyleme göre, "Yolcu Hoyratı", "Bahçacı Hoyratı" gibi. Ayrıca Anadolu dışında ancak Türk Kültür Coğrafyasında - Kerkük'te "Usul"; Azerbaycan'da "Mugam", "Volga", "Altay", "Başkurt", "Kazak"; Kırgızlarda da "Uzun Küy", "Uzun Yır (Jır)" diye adlandırılmaktadır.
Türkiye genelinde yaygın olan ağıtlar daha ziyade kadın ağzı olup, hoyrat, divan gazel, maya ise erkek edalıdır.
Her birinin özel okunuş ve üslupları vardır. Uzun hava tarzı eserleri çalmak da, okumak da sanatçılıkta belirli bir birikim ve ustalık gerektirir. İçlerinden bir kısmının ayağı ritmiktir. Bugün THM repertuvarında Anadolu, Azerbaycan ve Kerkük'ten derlenmiş, ezgisi bilinen bin iki yüz civarında uzun hava mevcuttur.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.