Değişik zamanlarda Bolu'da bulunmuş, Bolulu olan, olmayan yazar ve kaynak kişilerin anılarından da bahsetmek gerekir. Mesela;
1942 yılında, rahmetli Reşat Aker başkanlığında, yine rahmetli Muzaffer Sarısözen'in davetiyle, Ankara Radyosunda Bolu Gecesi düzenlenmiş, saz heyetinde Ali Murat Karageyik'le beraber yerel sanatçılar da yer almış, zamanın şartlarında bütün Anadolu'ya, Bolu'nun o güzelim nağmelerini dinletme şerefine nail olmuşlardır.
1944 yılında çıkarılan "Abant" dergisinin bir sayısında, A. Talat Onay bir anısında, vaktiyle (1922), Bolu'da kadınlar arasında da musikinin çok yaygın olduğu ve özellikle belirli günlerde gidilen kaplıcalarda meşk yaptıkları, hatta bir gün ihtiyar bir ninenin anlatımına göre, 36 parça ud, keman ve tef saydığını nakletmiştir. Buradan da anlaşılacağı gibi Bolu'da musiki sadece erkekler değil, kadınlar arasında da yaygındır. Bu çalışmaların en büyük destekçisi zamanın Halkevleri olmuştur.
Muhsin Karamanoğlu'nun yazdığı gibi, ünlü Neyzen Tevfik'in anne tarafından Bolulu olduğu ve İstiklal Savaşı sıralarında kızıyla Bolu'ya gelip, Akpınar Mahallesindeki evlerine yerleştiğini yazmıştır. Hatta Neyzen'in Bolu'da birçok talebesinin olduğu, bunlardan önde gelenlerinin Koca İlyas ve Hakkı Saz'ın olduğunu belirtmiştir. Neyzen Bolu'yu, Boluluların da Neyzen'i çok sevdiğini söylemektedir.
Yine ulu önder Atatürk, 17 Temmuz 1934 yılında Bolu'ya gelmiş ve Halkevinin hatıra defterine şunları yazmıştır:
"Bolu güzelliğinden, halkın coşkun sevinçlerinden çok mütehassis oldum."
Yine anlatılana göre bir "Taş Bebek" hikayesi vardır ki; içtenliğin, saflığın, inanışın bir göstergesidir.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.